Benim hatam değildi!
Kategoriler cinsel istismar, cinsel şiddet, cinsel taciz, çocuğun cinsel istismarı, çocuk cinsel istismarı ve tecavüzü, çocuk istismarı, dokunulmak, geri dönüşler, yalnızlık, yüzleşme, zehri akıtıyorum7 ya da 8 yaşındayım, kardeşim 4 yaş küçüğüm bisiklette, lakin pedal çeviremiyor minicik o, itiyorum onu, yorulunca da yarasa gibi 3 tekerlekli bisikletin arkasına asılıyorum. Çok eğleniyorum. Bir çocuk, yaşıtım herhalde, komşunun oğlu… sürekli bizi itmek istiyor. Çok rahatsız olduğumu hatırlıyorum, eve gidip hemen o an ya da akşamı “pantolon giymek istiyorum” dediğimi ya da düşündüğümü bir de. Çünkü o çocuk eteğimin altına bakmak için itiyor, eğlenmek için değil. Buna eminim çünkü duyuyorum bu konuşmayı. Anlamsız ama kötü hislerim hatıramda.
Büyüyorum derken… Yaşımı zorlasam da, kendimi hatırlamıyorum. Eve bir sürü 2.el karikatür dergiler gelmiş. Okudum hepsini kare kare, inceledim. Anlamlandıramadığım şeyler de vardı çıplaklık vs. Ve o gece ilk kabusumu gördüm. Bir kedi. Korkunç, kaypak, hain, pis bakışlı. Tırmalıyor yüzümü bedenimi. Çığlık çığlığa, ter içinde uyandım yada uyandırıldım. Korkumu unutmuyorum hala, hissediyorum, unutamıyorum. Dehşete düşmüştüm ve çaresizliğim, zavallılığım cabası. Okuduğum dergilere bağladım, çok sonraları hatırladım.
13 yaşındayım, herkes flörtöz, bense suskunum sadece. Gülmüyorum, bir de mutsuzum artık. Eğlendirmiyor hayat. İlk flörtler, ilk kalp ağrıları… Yaşıtlarım kavak yelleriyle sarhoş, bense farkında bile değilim aşkın, ilgi duymanın, flörtün. Oysaki 11 yaşında regl oldum ben de. Fiziksel gelişim normal.
15,16 yaşlarım.. Artık çıktığım erkekler var, hatta listesini tutacak, sayısı ile iddialaşacak kadar var. “İyi de çok anlamsız” diyorum kendime, varacağımız nokta nedir nihayetinde. Aşk, sevgi, ilgi hepsi yalan. Diğerleri gibi olmak amaç, normal görünmek.
Lakin duygusal anlamda ne kadar sığsa dünya, cinsel olarak aksi. Mastürbasyonu keşfedeli çok oldu. Bir erkeğin bana dokunması hoşuma gidiyor. Hatta diğerleri öpüşmeyi bile iğrenç bulurken, -ifade tarzları bu olurdu hep, tu kaka iğrenç- bana göre heyecanlıydı.
Ve bu yıllarda bir erkek arkadaşım herhangi bir kafede, masamızda iki arkadaşım varken -ve farklı masalarda farklı insanlar olduğuna eminim- eteğimde eli, eteğimin altında derken daha derinlerde. Hoşuma gidiyor. Sadece dokunma. Göğüslerime dokunuyor. Hop sahne değişti, evdeyim, yaptığım çok iğrenç, ben kötü biriyim alenen uluorta… Utanıyorum, çok utanıyorum.
15,16 yine kollarımı kestim defalarca, çok sinirliyim… Kimseyle konuşmuyorum. Hoş kimse de benimle konuşmuyor. Kan görmek rahatlatıyor beni. Her kesik acıtıyor. Kabuk bağlıyor, yine kesiyorum.
Yıllar sonra düşündüm “neden?”. Sonra bir yerde okudum ki, kişi duygusal acıyı ne zaman ki taşıyamaz, ne zaman ki çöker, artık dayanamaz, fiziksel acıya döndürür o zaman.
İyi de benim ne derdim vardı?…
Başladı izolasyon… Tüm sosyal çevreden kopuş, batıyordum ve sadece “neden” diyordum. Niye ben kediden korkarım ki hem… Bir de yumurta vardı, 24-25lere kadar nefret ederdim yapısından.
Ve günler geçti. Bammmmm! diye koptu film.
O bana zarar verdi, yalnızdık, kronolojime göre 7 ila 11 yaşlarımın arasındaydı.
O benden 4 yaş büyük. Banyodaydık. O bana sabunla oyun oynatıyordu, elimle köpük yapmayı. sonra dokundum. Dokunmamı ne şekilde istedi? Ne kadar sürdü bu oyun? Neler gördüm? Tecavüz oldu mu? Hiç bir şey net değil. Düşünmemeye çabalıyorum.
Korkum baki, ruhum sakat, bense zavallı.
Bugün 11 yaşındaki kızım aynı şeyi yaşar mı diye düşünmek deli ediyor beni.
Susuyorum, 3 yıldır evdeyim, güya güvenli sığınağımda. 34 yaşındayım ve yapayalnız olmayı seçtim. Bu aralar “ben suçlu değildim” diyorum kendime sürekli, nedenlerimi öğrendim; çünkü ben bir çocuktum.