Ben 29 yaşımdayım, bundan yaklaşık 19 sene önce başladı benim hikayem. Van’da oturuyorduk, o zamanlar babam emekli subaydı. Yan komşumuz vardı babamın arkadaşı ve devresi, onların bir oğlu vardı, liseye giden uzunca bir süre onun tacizlerine maruz kaldım. Sık sık onlara ziyarete gider, onlarda bize gelirdi, her ziyaret esnasında benimle oyun oynayacağını eğer kaybedersem pantolonumu…“İşte benim hikayem” yazısını okumaya devam et
Masal 7 ya da 8 yaşındayım, kardeşim 4 yaş küçüğüm bisiklette, lakin pedal çeviremiyor minicik o, itiyorum onu, yorulunca da yarasa gibi 3 tekerlekli bisikletin arkasına asılıyorum. Çok eğleniyorum. Bir çocuk, yaşıtım herhalde, komşunun oğlu… sürekli bizi itmek istiyor. Çok rahatsız olduğumu hatırlıyorum, eve gidip hemen o an ya da akşamı “pantolon giymek istiyorum” dediğimi…“Benim hatam değildi!” yazısını okumaya devam et
Psikolojik ve Psikiyatrik Tedavi Gören Cinsel İstismardan Hayatta Kalanlar İçin Çağrı
Kategoriler cinsel istismar, cinsel saldırı, cinsel şiddet, cinsel taciz, iyileşmek, kendine yardım, psikiyatrik tedavi, psikolog, psikoloji, psikolojik tedavi, şifa bulmak, tecavüz, terapi, terapist, zehri akıtıyorumBu çağrı, uzun zamandır cinsel istismar ve ruh sağlığı uzmanlığı alanında bu sorunun ele alınması üzerine kafa patlatan bir kişi tarafından 27 Temmuz 2014 tarihinde Radikal’de yayımlanan Dr. Alper Hasanoğlu’nun “Borderline kadın…” adlı yazısının bardağı taşıran son damla olduğu düşünülerek kaleme alınmıştır. Bu yazı, ruh sağlığı alanının cinsel istismara uğrayan kişiler söz konusu olduğunda Türkiye’nin…“Psikolojik ve Psikiyatrik Tedavi Gören Cinsel İstismardan Hayatta Kalanlar İçin Çağrı” yazısını okumaya devam et
Geçen yıl kasım ayında bu yazının başını Ali’ye göndermiştim ve şubat ayında bana şu cevabıyla beraber yazıyı hatırlatmıştı. “Belki yakın zamanda bu yazıyı da tamamlarsın” Bu meseleyi en çok Ali’yle konuşurduk. Yazmanın, ifade etmenin ne kadar zor olduğunu ama zor olduğu kadar da önemli ve gerekli olduğunda hemfikirdik. Hayattayım blogunu da zaten bu amaçla açmıştı….“Zor yazılar serisinin ilki: Tecavüz” yazısını okumaya devam et
Benim ismim Murat. Hep böyle bir yer aradım yaşadıklarımı anlatmak için ve buldum da galiba. O gün evde kadınlar günü vardı, ben de dışarda maç yapıyordum. Her zaman eve gitmek istemeyen ben, o gün herkes erken dağılınca, ben de eve gittim ama annem almadı, “git, oyna, ayak altında dolaşma!” dedi. Kendi başıma oynarken Serhat abi…“Hayat bu işte!” yazısını okumaya devam et
Aligül, 27 Kasım 2011 1 Eş zamanlı üç şey oldu. Birincisi; bir kadına duyduğum hislerin karşılığının olup olmadığını anlamaya çalışıyordum. Benden hoşlanıyor muydu, hoşlanmıyor muydu? Geçmişte de kadınlara âşık oldum, çoğunda da bana karşı bir şey hissetmedikleri cevabını aldım. Üzüldüm. Bir süre sonra hislerim geçti, bazıları arkadaşım, dostum olarak hayatımda yer almaya devam ettiler. Ret…“Pandoranın Açılan Saçılan Kutusu” yazısını okumaya devam et
Aligül, 22 Ocak 2011 Dokuz veya on yaşındaydım. Ailemle beş yaşından beri her yaz İstanbul’un Anadolu yakasında, Tuzla’ya yakın Bayramoğlu’nda yazlığa giderdik ve okul açılana kadar da orada kalırdık. Dersler bitip, okul kapanınca soluğu orada alırdık. Bütün gün bisiklete biner, denize girerdim. Kışlık evde üç kişiydik ama yazın halamlar gelince sayımız sekize çıkardı. O yaz yine…“Zehir zemberek” yazısını okumaya devam et